ERDOĞAN KAYA (BİZİM AYNA)

                                     ATTIĞIMI TUTSUN VERDİĞİMİ YUTSUN ZİHNİYETİ

 

      29 Mart yerel seçimleri yaklaşıyor. Tüm yurtta olduğu gibi, ilimiz yörelerinde de ciddi bir hareketlilik gözlenmektedir. Bazı kasabalarda seçim yarışı daha şimdiden büyük çekişme içinde geçiyor. Hâlbuki bazı partiler birçok yerde adaylarını bile açıklamadı. Hele adaylar açıklansın bakın siz kızgın yarışlara. Yarış güzel. Ama yarışla beraber artık çıta yükselmeli ve kalite öne çıkmalı.

     Attığımı tutsun verdiğimi yutsun zihniyetinden bu toplum kurtulmalıdır. Kasaba ve köylerimizde de artık kalite yükselmelidir. Ben burada siyasi bir düşünce ile konuya yaklaşmıyorum. İşin kalitesine bakıyorum. Bunu niçin söylüyorum, bir yıl boyu Aksaray Tarihi ile ilgili çalışmalarım sonucu birkaç defa dolaştığım 140 kasaba ve köylerdeki izlenimlerim bunu gösteriyor. Kaliteli idareci seçenler yörelerine hizmetin en iyisini almışlar. Kaliteden uzak olanlar ise bir arpa boyu ilerleyememişler.

     Bende bir köy çocuğuyum. Muhtarlık seçimlerini iyi bilirim, halende uzaktan izliyorum. Kasaba ve köylerde bazı kabile önderleri öne çıkarak bir aday belirliyorlar. Adayın kariyeri, eğitimi ve iş bilirliğini öne çıkarmıyorlar. Onlar için bunun önemi yok. Önemli olan o kabile önde gelenlerinin sözünden çıkmaması, yöresine hizmet yapıp yapmaması da önemli değil. Sadece mühüre sahip olsun yeter.

      Tuttuğunu koparan, gittiği yerde işini görebilen birisi ise bizim sözümüzü dinlemez, emrimize girmez, havası hala hâkimdir. Tabii bunu söylerken, bazı bölgelerde kalite çıtasının biraz yükseldiğini görmekteyiz. Birçok yörede tahsilli ve kaliteli adaylar göze çarpıyor.

     Bundan iki ay önce bir köyümüze araştırma yapmak için uğramıştım. İkindi camisinden çıkan köyün ileri gelenleri cami önünde oturmuşlar muhtarlık iddiası yapıyorlardı. Bende konuya tanık oldum ve bir süre karşılıklı iddialaşmayı dinledim. Sonra bir yabancı olarak dinlediğim konuşmalardan yola çıkarak, konuya istemeyerekte olsa karışarak, kendimizi konunun içinde bulduk..

     İki muhtar adayı da orada idi. Kendilerine bazı sorular sordum. İnanın ikisi de kendilerini müdafaa etmekten acizlerdi. Bunlar kendilerini müdafaa edemiyor, köyünüzü nasıl müdafaa edip hizmet getirsinler dedim. Sonra köylerinde otuz yaş civarında lise mezunları olup olmadığını sordum. Orada bulunan gençlerden bazıları; “biz varız” dediler. Niçin bunları aday yapmıyorsunuz da, eline aldığı bir yazıyı okumakta zorlanan kişileri seçmek için uğraştıklarını sordum. Cevap enteresandı; “ onlar bizim sözümüzü dinlemez” oldu. Yani attıkların tutacak verdiklerini yutacak adam peşindelerdi.

      Bunu söyleyenlerin tamamı elli yaşın üstündekilerdi. Bu manzara hala devam ediyor. Birçok insanın ufkunda hizmet, çalışma yok. Kendilerine itaat derdi var. Artık bu zihniyet değişmeli, kasaba ve köylerimize de kalite gelmelidir. İş bilir bir muhtar bir Belediye Başkanı kadar hizmet yapıyor.

      İl Belediye Başkanlıklarında siyasi pazarlıklar olur. Güç bende himen hesabı, meclis üyelikleri ve vaatler alan guruplar olur. Akıllı siyasiler cemaat ve cemiyetlerin dışında toplu oy vadine inanmazlar. Zaten o dönemler bitmiştir. Benim şu kadar oyum var dönemi kapanmıştır. Bu birliktelik sadece kanaat önderlerinin çevresinde var. Bunun dışındaki palavracıların etrafında toplu oy kalmamıştır. Bu nedenle siyasi pazarlığın dışında para pul burada geçmez. Burada kabilecilik olmaz.

     İlçelerimizde ise menfaat ve nakit para ve oy satın alma işi edindiğimiz izlenimler ile hala devam etmektedir. İlçeler de artık çıtayı yükseltmeli. İnsanlar kişiliğini ve onurlarını menfaat karşılığı ayaklar altına almamalı. Zaten bu bölgelerde kasabalara istinaden, kalite biraz daha yüksektir.

      Kasabalara gelince bazı tanıdık adaylara soruyorum. Seçimi yüzergezer oylar belirler diyorlar. Peki, bunları bir yere kanal ize etmek nasıl olacak dediğimizde. Parayı kim verirse oylar oraya gider ve o aday kazanır cevabı alıyorum. Yüz,  iki yüz bin lira arasında seçim masrafı yapanları duyunca tüylerim ürperdi. Be kardeşim senin menfaatin nede bu kadar para harcıyorsun. Bir inat uğruna bu kadar para harcanıp idarecilik yapılır mı? Sonra sen bu insandan hizmet bekleyeceksin. Kimse kusura bakmasın.

     Hele köylerimizde ki yarışları görün. Bazı köylerde beş altı aday var. Buralarda da birçok oy satın almak için paralar döndüğünü duymayanınız yoktur. Be kardeşim bu kadar parayı harcayacaksın da kazancın ne olacak? Parayla idareci seçenlerin hizmet beklemeye hakkı yok.

       Artık bazı dar düşünceleri aşmalıyız. Ufkumuzu genişletip, yöremize hizmet edecek insanların etrafında birleşip seçmeliyiz. Düşüncesi ne olursa olsun. Attığımı tutsun verdiğimi yutsun zihniyetini aşmalıyız. İnsanlarda üç kuruşa satılmadan, onurluca hareket edip idarecilerini seçsinler. Defalarca gittiğim bölgelerde kaliteli idareci seçenlerin yaptıkları hizmeti bizzat görüp şahit oldum.