ERDOĞAN KAYA (BİZİM AYNA)
SERMAYENİN DİNİ İMANI OLMAZ
Bu yazımı yazarken bazıları tarafından eleştirileceğimi biliyorum. Ama eleştirileceğim diye doğruları yazmaktan da geri kalmayacağım. Sermayenin dini imanı olmaz. Sermaye üzerinden de yüce dinimize saldırmak olmaz. Kişilerin işledikleri suçlar kendilerini bağlamalı. Dini alet ederek insanları aldatıyorlarsa Müslüman da uyanık olmalı. Evet, yine son günlerde Deniz Feneri Derneği üzerinden dinime saldırıyorlar, o beni rahatsız ediyor.
Öncelikle şunu söyleyeyim, insanların inançlarını ve saflığını kullanarak onları soyan kim olursa olsun nefretle kınıyorum. Kişinin yaptıkları kişiyi bağlamalı. Üstü kapalıda olsa Müslümanlar zaten hep bunu yaparlar, bütün Müslümanlar böyle gibilerinden gösterilmelerini doğru bulmuyorum. Benim vebal ve günahım beni bağlamalı.
Bende ekseriyetle manevi konularda yazılar yazıyorum. Bu yazdığım yazılar, kitap ve sünnete uyuyorsa, yazımın doğruluğunu kabul eder alırsınız. Eğer ben bir hata ediyorsam veya etmişsem, o benim şahsımı bağlamalı. O benim kişisel ahlaksızlığımdır. Benim üzerimden dine saldırılıyorsa o yanlıştır. Ben din değilim, haşa dinin temsilcisi de değilim. Bunları zaman zaman yazdığım için, hem dindar, hem de Müslümanları eleştiriyor denmesin.
Şimdi adam Avrupa ülkelerine gidip insanlardan derneklerine yardım veya holdinglerine ortaklık için para toplamışlar. Bunu da İslami kesim veya dindarlık adına yapmışlar. Tabii bunun yargı sonucu belli değil. Eğer soydular ve zimmete geçirdilerse. Bu insanlar dinin temsilcisi olamazlar. Dini alet eden soygunculardır. Din bunu şiddetle reddeder. Haksız mal edinmeyi ve hırsızlığın sonucunun cehennemin zümerası olarak gösterir.
Ticaretin sermayenin dini imanı olmaz. Allah, dinli dinsiz kim olursa olsun, isteyene ve çalışana veririm diyor. Bunlar haksız kazançlardır, haksız mal edinmelerdir. Eğer haksızlık varsa geçmişte olanlar belli. Hani Aksaray da dev gibi market açanlar? Nereye gittiler, akıbetleri ne oldu? Piyasadan silinip gittiler ama o kadarda insanın parasını, altınını ve dövizini götürdüler. Tabi bu vurgunlar İslami sermaye adına yapıldı. Para verenlerde güya faizden kaçtılar, yattıkları yerden kar ortaklığı bölüşeceklerdi. Parasını kendisi çalıştırmayıp ta, başkası çalıştıranlardan kazanç ortaklığı alanla, bankaya faizle para yatıranların, çalışmadan para almalarının farkı ne? İkisi de sana çalışmadan yattığın yerde para veriyor.
Tabii burada birisi din adına, diğeri banka adına yaptıkları için helal oluyor. Seveyim ben böyle helali. Aksaray’da geçmişte bunların örneklerini gördünüz. Açtıkları küçücük fabrikaların açılışına milyarlar dolar vererek ünlü sanatçılar getirip dansözler oynatmadılar mı? Bunlara ödenen paralar kimlerin paraları idi? Acaba kendi paraları olsa sanatçılara bir kuruş öderler miydi? Size soruyorum, bunu neresi din, iman ve İslam? İslam’ın hangi ahlaki değerleri bunları onaylar? Eğer onaylıyorsa bende sizinle beraberim. Yoksa cehenneme.
İslam adına para toplayan insanlar, gelişigüzel paralar harcarken, kendi paralarını böyle harcayabilirler miydi? Peki, parayı verenler ne amaçla veriyor. Meydanlara çıkıp din adına hizmet ediyormuş gibi reklâm yapıyorlar, sonrada bu zavallı insanları kandırıp parasını alıyorsun. O zavallıda dine hizmet ettiğini zannediyor. Beyler dini iyi öğreneceğiz. Ali’den Veli’den değil. Kur’an ve sünnetten. Kur’an ve sünnete uyuyorsa kabul edeceksiniz.
Zavallı Müslüman mübarek Ramazan dolayısı ile bilmeyerek, verilmeyecek yerlere zekât ve fitre veriyor. Beyler açın fıkıh kitaplarını zekât nereye verilir apaçık yazılı. Müesseseye, hatta camiye bile verilmez. Zekât sadece ihtiyaç sahiplerine verilir. Onlarda sırası ile maddeler halinde yazılı, buraya yazsam uzun zaman alır. Öncelikle yakın akraba ve fakirlerden başlayacaksın. Kurban derileri de öyle, fakirin hakkı. Neyi nereye vereceğini bilmezsen malı alan götürür, sonrada dizini döversin. Her gün söver durursun.
Müslüman önce dinini iyi bilecek, sonra din istismarcılarını ve sahtekârları tanıyacaksın. Samimi olup olmayanları bileceksin. Yoksa daha çok Ali kalkancılar türer benim ülkemde.
